Kamu, halk anlamına gelmektedir. Kamu yönetimi de halkın yönetimini ifade etmektedir. Kamu yönetimi, devlet ve devlet yönetimi ile bütünleşen ve yönetim bilimi içinde yer alan bir kavramdır. Bu bağlamda kamu yönetimi; yasama, yürütme ve yargı erklerini içine almaktadır. Başka bir deyişle kamu yönetimi, devletin yürütme görevini üzerine alır ve kamunun yerine getirdiği faaliyetlerin gerçekleştirilme sürecini ifade etmektedir. İşlevsel anlamda kamu yönetimi, kamu politikalarının belirlenmesini ve uygulanmasını içermektedir. Yapısal anlamda ise devletin örgüt yapısına işaret etmektedir.

Kamu yönetimi, çok geniş bir kavramdır. Buradaki yöneten-yöneten ilişkisi, işletmelerdeki gibi değildir. Devlet kendi yurttaşlarına hizmet vermekte, onların beklentilerine göre bir yönetim anlayışı sergilemektedir. Kamu yönetimi; meşru en üst egemen gücü temsil ederek kamusal nitelikte hizmet üreten devletin, halk arasındaki ilişkileri düzenlemek ve bunların kurallara uygun yürütülmesini sağlamak için kullandığı araçtır.  Kamu yönetimi, seçimle iş başına gelen siyasilerin halka sunmak istedikleri hizmetlerin üretilmesinde siyasi iktidarın yardımcısıdır. Bu bakımdan kamu yönetimi, halk ile siyasi iktidar arasında bir köprü durumundadır ve iktidarın uygulayıcısıdır.

Kamu yönetiminin akademik olarak incelenmesi, Wilson ilkeleri ile ünlü eski Amerika Başkanlarından Woodrow Wilson sayesinde olmuştur. Wilson’un makalesi “The study of Administration (Yönetimin İncelenmesi)”, 1887 yılında Political Science Quartery dergisinde yayınlanmıştır. Makalesinde yönetim ile siyasetin birbirinden ayrılması gerektiğini savunan Wilson, bunun gerçekleşmesi durumunda yönetimin siyasetten etkilenmeyeceğini savunmuştur. Wilsow’un makalesi çok etkili olmuş ve kamu yönetimine yeni bir bakış kazandırmıştır.

Amerika’da Wilson, Avrupa’da Weber’in görüşleri kamu yönetiminin şekillenmesinde etkili olmuştur. Wilson, siyaset ve yönetimin birbirinden ayrılmasını savunarak kamu yönetimini siyasetin gölgesinden kurtarmaya çalışmıştır. Alman bir sosyolog olan Max Weber’in geliştirdiği bürokrasi kavramı da kamu yönetiminin örgüt yapısını derinden etkilemiştir. Weber’e göre bürokrasi; hiyerarşi, işbölümü, yazılı kurallar, yazışmalar gibi belli özelliklere sahip bir örgüt şeklidir. Bürokrasi rasyonel bir örgüt biçimidir ve diğer örgüt biçimlerinden üstün olduğu savunulmaktadır.

Kamu yönetimi, dünyanın yaşadığı değişimlerden etkilenerek gelişimini devam ettirmektedir. Dünya çapında yaşanan savaşlar, krizler veya farklı sosyal gelişmeler kamu yönetimini de etkilemektedir. 1980’lerden sonra kamu yönetiminde bir kırılma yaşanmış ve “Yeni Kamu Yönetimi” anlayışı ortaya çıkmıştır. Bu yazımızda kamu yönetimi ile ilgili genel bir bakış oluşturulmaya çalışılmıştır. Kamu yönetimini tanıtma mahiyetinde olan bu yazıyla ilişkili yeni yazılarla kamu yönetiminin daha iyi anlaşılacağına inanıyoruz.

 

Yararlanılan Kaynaklar

Ergun, T. (2004). Kamu yönetimi: kuram, siyasa, uygulama. Ankara: Türkiye ve Ortadoğu Amme İdaresi Enstitüsü.

Parlak, B. ve Ökmen M. (2016). Türkiye’de ve Dünyada yerel yönetimler: Teori ve uygulama. Bursa: Ekin Basın Yayın Dağıtım.

Sözen, S. (2005). Teori ve Uygulamada Yeni Kamu Yönetimi. Seçkin Yayınları, Ankara.

Tortop, N., İsbir, E. G., Aykaç, B., Yayman, H. ve Özer, M. A. (2012). Yönetim bilimi. Ankara: Nobel Akademik Yayıncılık.