Liderlik, bir yanda tanımlanması zor bir kavram iken diğer yanda çok fazla tanımı yapılan bir kavramdır. Tanımlanmasının zor olması belki de çok fazla tanımı olmasından kaynaklanmaktadır. Liderliğin tanımı, kişiye göre o kadar çok değişmektedir ki; herkesin kendine özgü bir liderlik tanımı olduğu bile söylenebilir.

Liderliği herkesin kendine göre yorumlama çabası, birçok liderlik türünün ortaya çıkmasına yol açmıştır. Farklı kişilerin aklındaki liderlik tanımları farklı liderlik kuramları ortaya çıkarmıştır. Ortaya çıkan liderlik türleri en azından insanları ortak bir noktada buluşturmaktadır. Liderlik türleri farklı durumlara ve farklı kişilere hitap etmeleri bakımından bir eksikliği doldurmaktadır. Liderliğin birçok tanımı olduğu gibi birçok liderlik türü vardır. Bu yazımızda yaygın olan liderlik türleri ele alınmıştır. Bu bağlamda aşağıdaki liderlik yaklaşımları açıklanmıştır;

  • Etik Liderlik
  • Öğretim Liderliği
  • Dönüşümcü Liderlik
  • Dağıtımcı Liderlik
  • Karizmatik Liderlik
  • Vizyoner Liderlik
  • Kültürel Liderlik
  • Hizmetkar Liderlik

Etik Liderlik

Etik değerler insanlık tarihinde hep önemli olmuştur. İnsanları, hayatın her safhasında iyi ve doğru davranmaları beklenmektedir. Toplum içinde yaşayan insanların etik değerlere uygun hareket etmesi beklenir fakat insan davranışlarını değiştirmenin zorluğu nedeniyle bu her zaman mümkün olamamaktadır.

Etik liderliğin temelinde toplumun tüm üyelerine, farklı kültürlere, düşüncelere ve tüm farklılıklara saygı gibi ögeler yer almaktadır. Etik değerler tarih boyunca insanların iyiyi, güzeli ve doğruyu yapmalarını sağlamıştır. Bu yüzden liderlerin de etik değerleri benimsemesi ve içselleştirmesi beklenmektedir. Etik liderlik nedir? Etik liderlik; örgütün amaçlarını, değerlerini ve vizyonunu etik bir anlayış çerçevesinde somutlaştırmaktır. Bu çerçevede etik lider, örgütlerdeki insanların uyması gereken kuralları ve koruması beklenen değerleri oluşturan kişidir.

Öğretim Liderliği

Öğretim liderliği, 1970’li yıllardan beri batıda etkili veya başarılı okullar üzerine yapılmış olan araştırmalarla gündeme gelen bir kavramdır. Öğretim liderliği; bir örgüt olan okulun amaçlarına ulaşabilmesi için beklenilen davranışları okul müdürünün hem kendisinin sergilemesi hem de diğer insanları etkileyerek onların da sergilemesini sağlamasıdır. Yani bir öğretim lideri olarak okul müdürü, okulun amaçlarına ulaşılması yönünde etkili bir örnek oluşturmaktadır.

Bir okulda eğitim faaliyetlerinin niteliğinin belirlenmesinde birçok etken söz konusudur. Bu etkenlerin önemli bir kısmı okul müdürlerinin etki alanında değildir. Fakat okul müdürlerinin etki alanında olan etkenlerden de söz edilebilir. Okul yöneticileri okulun madde ve insan kaynağının etkili yönlendirilmesinden sorumlu kişilerdir. Bu nedenle kontrolleri altındaki etkenlerin etkili bir şekilde kullanılmasını sağlayarak eğitimin niteliği üzerine önemli katkılar yapabilirler. Öğretim liderliği, eğitim örgütlerindeki madde ve insan kaynaklarının etkili kullanılmasında büyük öneme sahiptir. Bu yüzden okul yöneticileri, öğretim lideri olarak öğretimin niteliğini arttırmak için öğrenci, öğretmen ve toplumu eğitim programı doğrultusunda ustalıkla koordine etmelidir.

Dönüşümcü Liderlik

Değişen koşullarla birlikte kendisi de sürekli değişen örgütlerin ayakta kalabilmesi ve rekabet edebilmesi çevresel değişimlere uyum sağlayabilme kapasitesine bağlıdır. Çok hızlı değişimlerin yaşandığı günümüzde eski liderlik davranışlarıyla bu değişime ayak uydurabilmek mümkün görünmemektedir. Artık geleneksel ve baskıcı liderlik anlayışı günümüzde geçerli değildir. Bu durum değişimlere uyum sağlayabilme temelinde bir liderlik anlayışını gerekli kılmıştır. Liderlikte modern yaklaşımlardan biri olan dönüşümcü liderlik, bu liderlik anlayışı ile ortaya çıkmıştır.

Dönüşümcü liderler, örgütlerdeki lider ve izleyiciler arasındaki etkileşim temelinde, çalışanlara somut hedefler vermek yerine onları bir vizyona yöneltirler. Bu yönüyle dönüşümcü liderlik uzun dönemli bir bakış açısı gerektirmektedir. Dönüşümcü liderler, uzun dönemde gerçekleşecek amaçlara ulaşabilmek için izleyicilerin yeteneklerinin ortaya çıkarılması ve onların öz güvenlerinin artırılması gerektiğinin bilincindedir. Dönüşümcü liderler, örgütün amaçları ile astların kişisel amaçlarını bağdaştıran ve onların üzerinde sıra dışı etkiye sahip kişilerdir.

Dönüşümcü liderliğin; idealleştirilmiş etki, ilham verici motivasyon, entellektüel uyarım ve bireysel destek olmak üzere 4 boyutu bulunmaktadır. Bunlar aşağıda açıklanmaktadır;

  • İdealleştirilmiş etki; örgütün misyon ve vizyonuna uygun davranışlar sergileyen lider, izleyenlere örnek olur.
  • İlham verici motivasyon; güzel bir gelecek tablosu çizen lider, örgüt için ideal vizyonlar belirler ve bu vizyona ulaşılabileceğini anlatarak enerji verir.
  • Entelektüel uyarım; zihinsel özendirme davranışlarında bulunan lider, çalışanların duygu, düşünce ve değerlerinin değişmesine çalışır.
  • Bireysel destek; çalışanlarına bireysel destek sağlayan lider, onların potansiyellerini fark ederek bu potansiyeli örgütün amaçları doğrultusunda etkin bir şekilde kullanmasına destek verir.

Dağıtımcı Liderlik

Örgütler içerik, görev ve sorumluluk açısından gittikçe gelişmekte ve farklılaşmaya başlamaktadır. Örgütlerin iş ve eylemleri karmaşıklaştıkça bu durum tek bir yöneticinin bu karmaşıklıkla baş etmesini güçleştirmektedir. Örgüt içinden ve dışından sürekli olarak taleplerde bulunulması, yöneticilerinin liderlik davranışlarını sorgulamasını beraberinde getirmektedir. Örgütlerde nitelikçe birbirinden farklı uygulamalarla başa çıkması gereken yöneticilerin, bazı görev ve sorumluluklarını astlarıyla paylaşma ve onlara dağıtma zorunluluğu ihtiyaç haline gelmektedir.

Dağıtımcı liderlik yaklaşımı, bir değişimi gerçekleştirmek için örgütün başında birilerinin olma zorunluluğuna karşı çıkar. Bu fikri savunanlar, örgütlerin bir kişinin yönetemeyeceği kadar karmaşık bir yapıya sahip olduğu için örgüt içindeki bireylerin liderliğinin gerekli olduğunu savunurlar. Bu karmaşıklık neticesinde, karmaşık işleri yönetmenin sorumluluğu birçok birey arasında dağıtılmaktadır.

Karizmatik Liderlik

Max Weber karizmayı “doğaüstü, insanüstü” veya en azından istisnai güçleri ve özellikleri sebebiyle bireyi sıradan insanlardan farklı bir yere koyan kişilik özellikleri olarak tanımlamıştır. Bu bakış açısına göre, liderler örnek insanlardır veya mükemmel kişilik özelliklerine sahip oldukları için sıradan insanların lider olması mümkün değildir.

Karizmatik liderlik genellikle kaos ve kriz ortamlarında önem kazanır ve karizmatik liderler bu zamanlarda ortaya çıkmaktadır. Atatürk, Gandhi ve Martin Luther King gibi tarihi şahsiyetler, ülkelerinin olumsuz durumlarının ürünü olarak ortaya çıkan karizmatik liderlerdir. Özellikle yeterince organize olamamış toplumlar, sıçrama yapabilmek için bir kurtarıcıya, kahramana ihtiyaç duyarlar. Savaş, siyasi istikrarsızlık ve ekonomik kriz gibi kaos ortamlarında toplumların kahramanlara olan gereksinimleri artmaktadır. Karizmatik liderler, toplumda saygı uyandıran, yol gösteren, gelecek için olumlu düşünmeyi özendiren, toplumun önemli şeyleri görmesini kolaylaştıran, insanlara bir misyon kazandıran ve takipçilerini motive edici davranışlarda bulunan liderlerdir.

Vizyoner Liderlik

Vizyoner liderliğin ne olduğundan önce vizyon kavramının bilinmesi gerekir. Vizyon, örgütlerin gelecekte nerede olmak istediklerinin somut bir şekilde ifade edilmesidir. Bu yönüyle vizyon gelecekle ilgili bir kavramdır. Vizyoner liderlik, insanları toplu şekilde etkileyip harekete geçirebilecek  vizyonu  oluşturabilme  ve bu vizyonu iletebilmeye dayalı bir liderlik anlayışıdır.

Vizyoner liderliğin üç önemli rolü; yolu görmek, yolda yürümek ve yol olmaktır. Yolu görmek, liderin sezgisini ve düşünce gücünü kullanarak geleceği doğru bir şekilde yorumlayarak takipçilerine ışık tutmasıdır. Yolda yürümek, liderin yolu görmesinin yanında bu yolda yürümeyi başarmasıdır. Yol olmak ise liderin vizyonuyla insanları arkasından sürüklemesidir. Vizyoner lider, ürettiği vizyonlarla yeni yollar açan liderdir.

Kültürel Liderlik

Örgütün güçlü ve esnek bir kültürel yapısını biçimlendirmeyi ve geliştirmeyi amaçlayan kültürel liderlik, 1980’li yıllarda örgüt kültürü ile ilgili yapılan çalışmalarla ortaya çıkmıştır. Kültürel lider, örgütün normlarına ve kültürel yapısına odaklanma durumundadır. Örgütlerde davranış, tutum, hikaye, efsane, kahramanlar ve törenler gibi sembollerin yönetimi için yönetici/müdür yerine lider kavramı önerilmektedir.

Kültürel liderlik, örgüt çalışanlarının daha uygun bir kültürel ortamda çalışmalarını sağlamayı amaçlayan liderlik türüdür. Her örgüt zayıf da olsa bir kültüre sahiptir. Bu nedenle lider, örgütün temel öğeleri üzerinde etkili olmaktadır. Lider tarafından örgüte yeni norm, değer ve sembollerin katılması gibi kültürel öğelerde yapılan değişiklikler, kültürel liderliğin örgüt için önemini göstermektedir.

Hizmetkar Liderlik

Hizmetkar liderlik kavramı, Greenleaf’ın 1977 tarihli, “The  Servant  as  Leader”  isimli  makalesiyle ortaya çıkmıştır. Bu fikrin hayat bulması Greenleaf’ın, Herman Hesse’nin yazdığı “Doğu’ya Yolculuk” kitabından etkilenmesiyle gerçekleşmiştir.   Greenleaf’ın “Lider bir hizmetkardır” ifadesiyle gündeme gelen ve tüm liderlik yaklaşımlarını içerisinde barındıran bir liderlik modelidir.

Doğuya Yolculuk kitabında bir grup erkeğin çıktığı uzun bir yolculukta, Leo adında bir hizmetçi vardır. Hikayenin merkezinde yer alan Leo, yol boyunca şarkılar söyleyerek grubu eğlendirmektedir. Ancak Leo’nun birgün kaybolmasıyla grupta kargaşa çıkar ve kimse yola devam etmek istemez. Bu yüzden yolculuk ertelenir. Leo aranır ve bulunur. Grubun lideri, Leo’nun aslında bir rehber ruhu taşıdığını ve grubun gerçek liderinin o olduğunu fark eder. Hizmetkar liderlik, standart liderlik anlayışlarının “önce insan” ve “hizmet odaklılık” felsefesi temelinde bir liderlik ekolüdür. Bu felsefe ile hizmetkar liderler iletişim becerileri sayesinde, “yapılan işe ruhunu koyma” anlayışını kurum kültürü haline getirmektedirler. Bunun sonucu olarak da kurum kültürü, hizmetkar liderlik ilkeleri doğrultusunda pekiştirilmekte ve korunmaktadır.

Yararlanılan Kaynaklar

Antonakis, J., Avolio, B. J. ve Sivasubramaniam, N. (2003). Context and Leadership: An Examination of the  Nine- Factor Full-Range Leadership Theory Using the Multifactor Leadership Wuestionnaire. Leadership Quarterly, 14, 261-95.

Bakan, İ. ve Doğan, İ. F. (2012). Hizmetkâr Liderlik. Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi2(2), 1-12.

Baltaş, A. (2000). Değişimin içinden geleceğe doğru ekip çalışması ve liderlik. İstanbul: Remzi Yayınevi.

Bass, B. M. ve Avolio B. J. (1994). Introduction. In B. M. Bass and B. J. Avolio (Eds.), Improving Organizational Effectiveness through Transformational Leadership (pp. 1-10). Thousand Oaks, CA:Sage.

Cemaloğlu, N. ve Kılınç, A. Ç. (2012). İlköğretim Okulu Yöneticilerinin Etik Liderlik Davranışları ile Öğretmenlerin Algıladıkları Örgütsel Güven ve Yıldırma Arasındaki İlişki. Eğitim ve Bilim37(165), 1-15.

Cemaloğlu, N. (2013). Liderlik. S. Özdemir (Ed.). Eğitim yönetiminde kuram ve uygulama, 131-183.

Çelik, V. (1997). Eğitim Yönetiminde Vizyoner Liderlik. Kuram ve Uygulamada Eğitim Yönetimi3(4), 465-474.

Çelik, V. (2003). Eğitimsel liderlik. Ankara: Pegem yayıncılık.

Erdem, O. ve Dikici, A. M. (2009). Liderlik ve kurum kültürü etkileşimi. Elektronik Sosyal Bilimler Dergisi29(29), 198-213.

Erdoğan, İ. (2002). Eğitimde değişim yönetimi. Pegem A Yayıncılık, Ankara, ss.48-50.

Erkuş, A. ve E. Günlü. (2008). Duygusal Zekanın Dönüşümcü Liderlik Üzerine

Etkileri. Dokuz Eylül Üniversitesi İşletme Fakültesi Dergisi, 9(2), 187-209.

Greenleaf, R. K. (1977). Servant leadership. Web Sayfası: http://www.american.edu/spa/leadership/application/upload/Greenleaf,%20Servant%20Leadership.pdf

Gümüşeli, A. İ. (1996). Okul Müdürlerinin Öğretim Liderliğini Sınırlayan

Etkenler. Kuram ve Uygulamada Eğitim Yönetimi. 6(6), 201.

Heller, M. F. ve Firestone, W. A. (1995). Who’s in Charge Here? Sources of Leadership for Change in Eight Schools. Elemantary School Journal, 96(1), 65-86.

Hesapçıoğlu, M. ve Balyer, A. (2009). Eğitim Yönetimi ve Eğitim Yönetimine Farklı Bakış Açıları. Türk Eğitim Sistemi ve Okul Yönetimi (Ayla Oktay, Ed), Kriter Yayınları, 191-288.

Hoy, W. K. ve Miskel, C. G. (2012). Eğitim yönetimi. Çev. Edt: S. Turan). Ankara: Nobel.

Karaköse, T. (2007). High School Teachers’ Perceptions Regarding Principals’ Ethical Leadership in Turkey. Asia Pacific Education, 8(3), 464-477.

Oktay, E. ve Gül, H. (2003). Çalışanların duygusal bağlılıklarının sağlanmasında Conger ve Kanungo’nun karizmatik lider özelliklerinin etkileri üzerine Karaman ve Aksaray emniyet müdürlüklerinde yapılan bir araştırma. Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi10, 403-428.

Özdemir, M. (2012). Dağıtımcı liderlik envanterinin Türkçe uyarlaması: Geçerlik ve güvenirlik çalışmaları. Kuram ve Uygulamada Eğitim Yönetimi Dergisi18(4), 575-598.

Sağır, M., ve Memişoğlu, S. P. (2012). İlköğretim okulu yöneticilerinin öğretimsel liderlik rollerine ilişkin öğretmen ve yönetici algıları. Eğitim ve Öğretim Araştırmaları Dergisi1(2), 1-12.

Şişman, M. (2012). Öğretim Liderliği. Ankara: Pegem Akademi.

Weber, M. (1947). The Theory of Social and Economic Organization, A. M. Henderson and T. Parson (trans.). New York: The Free Press.